Bir proje başlıyor. Toplantı odasında herkes yerini alıyor. Ortada bir “lider” var ama nedense kimse onun gerçekten ne yaptığını bilmiyor. Evrakla uğraşmıyor, kod yazmıyor, içerik üretmiyor ama adı her dosyada geçiyor. İşte size anlatacağımız şey: Görünmez Yöneticilik Sanatı™.
Bu Yazı Ne Anlatıyor?
Bu yazıda kurumsal dünyada başarı(!) elde etmiş, projelerde adını altın harflerle yazdırmış ama aslında hiçbir zaman “mouse’un sol tuşuna tıklamamış” insanların taktiklerini inceleyeceğiz. Bu yazı biraz alaycıdır, biraz da gerçekten işe yarar bilgiler içerir. Şirket içi politikalarla dans etmek isteyenlere gelsin.
Adım 1: Projenin İlk 10 Dakikasına Katıl, Sonra Ortadan Kaybol
İlk izlenim önemlidir. Projenin ilk toplantısına yarım saat erken gel, projeyi öven birkaç cümle kur: “Bu gerçekten vizyoner bir şey olacak çocuklar, heyecanlıyım.”
Sonra telefona bakıp “bir şey çıktı” de, ortadan kaybol. Artık herkes seni projeyle özdeşleştirmiştir. Ama sen orada olmayarak daha etkili bir izlenim bırakırsın.
Adım 2: Slack’te Aktif Görün ama Mesajlara Cevap Verme
İmaj yönetiminin altın kurallarından biri: online gözük ama yazışmalara dahil olma. Slack, Teams ya da WhatsApp fark etmez. Adın hep yeşil görünsün ama kimse senden tam yanıt alamazsın.
Bu, insanlarda şu algıyı oluşturur:
- “Kesin başka bir projede kafası yoğundur.”
- “Yazdığımızı görmüştür ama stratejik bekliyor.”
- “O şimdi CEO’larla bir arada, meşguldür.”
Halbuki sen Netflix’te ‘The Office’ tekrarındasındır.
Adım 3: Her Raporu “Gözden Geçirdim” Diye Onayla
Projeye ait Google Dokümanlarını asla açma. Ama biri paylaşınca şu cevabı ver:
“Evet evet, baktım ona. Yorumlarımı ekledim, teşekkürler.”
Kimse senin yorum ekleyip eklemediğini kontrol etmeyecek. O cümle yeterlidir. Birkaç hafta sonra seni “her dokümana bakan kişi” olarak anmaya başlarlar.
Adım 4: Kriz Anında Sorumluluk Dağıtıcı Rolü Oyna
Proje sıkıştıysa hemen şunu de:
“Bu kısmı aslında Ayşe yönetecekti değil mi?”
Ya da:
“Ben orayı üstlenmiştim ama ekip bana gerekli veriyi sağlamadı.”
Böylece hem sorumluluktan kaçarsın hem de yöneticilik görüntüsünü sürdürürsün. Ayrıca bu cümleler şunu ima eder:
- Sen işini yapardın ama ekip yapmamış.
- Aslında sen sorumluluk alıyorsun ama kimse seni desteklemiyor.
Adım 5: Ayda Bir Genel Cümlelerle Mail At
Projenin gidişatını hiç bilmesen de şöyle bir mail at:
“Arkadaşlar harika gidiyorsunuz, momentum çok iyi. Ölçümlemeleri unutmayalım, sonuç odaklı ilerleyelim.”
Bu cümlelerin hiçbir anlamı olmayabilir ama kesinlikle profesyonel durur. Üstelik bir motivasyon kaynağı gibi algılanır. Yüksekten bakıp boş konuşmak profesyonel görünümün temel taşıdır.
Adım 6: Proje Bittiğinde Törene İlk Katılan Ol
Sunum yapma, demo verme. Ama ödül töreninde önde ol. Şunu söyle:
“Bu başarı aslında ekip çalışmasının ürünü. Ben sadece yön verdim.”
Bu cümle seni alçak gönüllü ve lider biri yapar. Ve insanlar seni gerçekten proje lideri sanabilir. Halbuki kimse senin ne yaptığını hâlâ bilmemektedir.
Bütün Bunlar Gerçekten İşe Yarıyor mu?
İlginçtir, evet! Kurumsal hayatta işin içeriğinden çok algısı önemlidir. Kimse ne yaptığını net olarak bilmiyorsa, muhtemelen sen “yüksek kademeli” biri gibi görünüyorsun demektir.
Ve acı gerçek şudur: Çoğu yönetici zaten böyle davranır. Sadece isimleri ve yetkileri farklıdır. Ama strateji aynı: Var gibi yap, yok gibi yaşa.
Son Bir Tavsiye
Bu yazıyı okuduysan iki ihtimal var:
- Bu tip bir yöneticiyle çalışıyorsundur ve içini dökmek istedin.
- Ya da... böyle biri olmak üzeresindir.
İkincisindeysen, dikkatli ol. Çünkü bazı ekipler gerçekten iş yapan insanlar istiyor. Görünmez yönetici olmak kısa vadede eğlenceli olabilir ama iyi çalışanlar seni bir süre sonra “sessize alır”. Sonsuza kadar yönetemezsin. Eninde sonunda biri “Sen ne iş yapıyorsun tam olarak?” diye sorar.