Kategoriler
AstrolojiPopüler KonularYaşam RehberiKariyer TavsiyeleriKişisel GelişimZenginler ve FakirlerSite TanıtımlarıKaranlık İnternet GerçekleriNe? Nedir? Nasıl?Kadim Gizli BilgilerMeditasyon ve OlumlamalarSpiritüalizmSpiritüel Rüya TabirleriYurt Dışında EğitimDualarBilgisayar ve GüvenlikYZ ile Para Kazanma Rehberi

Web Üzerinden (Kodlanmış İntihar Komutları) Algoritmik Yıkım Senaryoları

“Kodların öldürdüğü bir çağdayız.” Bu cümle sana abartılı mı geldi? Keşke öyle olsaydı. Ancak dijital evrenin derinliklerinde, bazı yazılım parçaları sadece veri üretmiyor, karanlık düşünceler tetikliyor. Bu yazıda; web üzerinden yayılan, bilinçli olarak yazılmış, bazı durumlarda ölümle sonuçlanmış kodlanmış intihar komutlarının nasıl çalıştığını, kimlerin kullandığını ve neden gerçek olduğunu anlatacağız.

“Kodlanmış İntihar Komutları” Nedir?

Bu terim, siber psikoloji camiasında ilk kez 2008 yılında Japonya’da akademik düzeyde tartışıldı. O zamanlar küçük bir grup, internette yayılan bazı görsellerin, müziklerin ya da metin dosyalarının intihar eğilimli bireylerde tetikleyici rol oynadığını fark etti. Ancak artık sadece içerik değil, doğrudan web sayfalarının içine yerleştirilen kodlar da psikolojik olarak ölümcül etkiler yaratıyor.

Bu komutlar bazen bir Javascript dizisinde, bazen otomatik tetiklenen CSS animasyonlarında saklanır. Bazen bir müziğin dalga formuyla senkronize edilmiş bir iframe’de görünür. Ve evet, bazıları da kendi kendini tekrar eden ölüm simülasyonları yaratır.

Algoritmik Yıkım Nasıl İşliyor?

İşte basit bir senaryo:

  1. Kullanıcı bir “yardım sitesi”ne girer.
  2. Site sakin, güvenli ve destekleyici görünür.
  3. Sayfaya gömülü bir algoritma, kullanıcının tıklama hızını, bekleme süresini, okuduğu cümleleri takip eder.
  4. Bu verilere göre, kişiye özel “duygusal çöküş tetikleyici” cümleler gösterilir.
  5. Bu içerik, kişinin halihazırdaki psikolojisini kıracak biçimde optimize edilir.

Buna dijital dünyada “programlanmış karamsarlık algoritması” denir.

Kodla İntihar Ettirilebilir mi? Cevap: Evet, Ama...

Hiçbir kod sizi fiziksel olarak öldüremez. Ama sizi duygusal olarak felç edebilir. Web’de “görünmez tetikleyiciler” olarak bilinen bazı kod blokları, doğrudan beynin bilinçaltı tepkilerini hedef alır. Nasıl mı?

Komut Biçimi Algoritmik Etki Psikolojik Sonuç
Yavaşça kararan arka plan Görsel çöküş simülasyonu Kaygı ve umutsuzluk hissi
Sonsuz scroll (kaydırma) ilizyonu Çıkışsızlık hissi Gerçeklikten kopma
Negatif kelime döngüsü (örneğin “bitirdin”, “anlamsız”) Subliminal dil bombardımanı İnançsızlık ve tükenmişlik

Deep Web’de Kullanım Senaryoları

Bazı .onion sitelerinde bu algoritmalar doğrudan “psikolojik deney” olarak sunuluyor. Kullanıcılara özel odalar veriliyor. İçeri girdiklerinde ekranlarında dönen cümleler, önce umut dolu başlıyor. Ardından yavaş yavaş karamsarlık pompalayan metinler geliyor.

Bu süreçte sayfa, kişinin yazdığı yorumları kaydediyor ve içerikleri buna göre değiştiriyor. Bazı durumlarda sistem, 30 dakikada kişiyi psikolojik sınırın kenarına getiriyor.

“Mavi Balina” Sadece Başlangıçtı

Hatırlıyor musun? Mavi Balina adlı dijital ölüm oyunu dünya çapında şok etkisi yaratmıştı. Ama o sadece ilkel bir örnekti. Şu an ise algoritmalar çok daha ustaca, kişiselleştirilmiş ve sinsice çalışıyor. Hedef artık yalnızca gençler değil. Yorgun yetişkinler, depresyon eşiğinde olan bireyler, sosyal izolasyon yaşayanlar... Hepsi birer açık hedef.

Kim Yazıyor Bu Kodları?

İşte işin en karanlık kısmı burası. Bu kodların bir kısmı:

  • Psikolojik manipülasyon denemesi yapan karanlık bilim grupları
  • Anonim hacker grupları (bazıları bunu “bilinçaltı özgürlük” diye pazarlıyor)
  • Ve bazı etik dışı reklam algoritmaları (insanı yıpratıp sonra “çözüm” satarlar)

Bazı siteler bu kodları paylaşıma açıyor. GitHub’da “MentalCollapseEngine” gibi gizli repo başlıklarıyla karanlık algoritmalar dolaşıyor. Elbette çoğu kaldırılıyor ama...

Nasıl Korunabiliriz?

  • Gizli sekmede gezinmek sizi korumaz. Bilinçaltınız korunmaz.
  • Tarayıcı uzantıları sadece görünür kodları engeller, CSS üzerinden yapılan sızmaları algılayamaz.
  • En iyi koruma: Duygusal olarak zayıfken internette dolaşmamak.
  • Ve her zaman şu soruyu sorun: “Bu site bana iyi mi geliyor, yoksa içimi mi kemiriyor?”

Bu Yazıdan Ne Çıkarmalıyız?

Artık biliyoruz ki bazı siteler sadece bilgi sunmuyor. Karaktere saldırıyor. Kırılganlıklarımızı okuyup kodlara dönüştüren sistemler, geleceğin belki de en tehlikeli silahları olacak.

Bir web sayfası, artık sadece HTML ve CSS değil. Bir zihin silahı olabilir. Ve belki de şu anda bir yerlerde, bir başka kullanıcı, sadece bir link yüzünden hayatının en karanlık anına doğru adım atıyor.

Kodlar öldürmez sanıyorduk. Ta ki bazıları ölünceye kadar yazılana dek...