Bir akrep erkeğiyle göz göze geldiysen, geçmişinle yüzleştin demektir. Ve belki de farkında bile olmadan onun içinde bir dosya olarak kaydedildin. Çünkü o seni analiz etmez... seni indirir, açar ve içindeki karanlık klasörleri keşfe çıkar. Onun bakışı, bir röntgen değildir. Röntgen bile onun yanında mahrem sayılır.
Onu tanımaya çalışmak, bir asit havuzuna çıplak ayakla girmeye benzer. Önce yanarsın, sonra uyuşursun, sonra... kendinden bir parça eksilir ama fark etmezsin.
Onun Zekâsı Aslında Bir Silah
Akrep erkeği akıllı değildir. Zekâsı, evet; ama bu zekâ bir çocuğun oyuncakla oynayışı gibi masum değil. O, zekâsını senin duygularını sökmek için kullanır. Hiç sorgulamadığın şeyleri yüzüne vurur. Sessizce, kinle değil ama bilerek. Bir şeyi neden söylediğini sorduğunda cevap vermez. Çünkü o zaten cevaptır.
Zekâsı kestirme yollardan hoşlanmaz. Labirent çizer, sonra seni o labirentin ortasına bırakır. Ve izler. Hangi yönü seçeceğini değil, hangi yönün seni mahvedeceğini merak eder. Çözüm mü? O hiç istemez çözüm.
Aşk Değil, Tüketim
Sana âşık olduysa, geçmiş olsun. Çünkü bu aşk değil, bir istiladır. Ruhuna yapışır. Seni yalnızca istemez, sana sahip olmak ister. Onun için bir sevgili değil, bir hazine sandığısın. İçinde ne olduğunu görmek için seni açar, ama kapatmaz. Açık bıraktığı her yerinden içeri sızar.
Ve en tuhafı? Sana bunu yaparken seni korur. Seni kıskanır, seni sınar, seni test eder. Çünkü senden şüphe duyduğu için değil; senin bile kendine sadık olmadığını bildiği için. Sana senden fazla güvenmez.
Sadakat mi? Yoksa Bağlılık mı?
Akrep erkeği sadıktır ama bu sadakat onun özgürlüğünü içermez. Sadakat onun için kontrol altına almakla eşdeğerdir. O seni severse, o sevgi artık özgür değildir. Sahiplenir, korur ama hapseder. Ve sen "özgürüm" sandığın anda bile, onun zihninde bir güvenlik kamerası gibi izlenmektesindir.
Sadakati bir bağ değil, bir zincirdir. Kalın, soğuk ve parmak izli. O zincirden kurtulmak mümkün mü? Belki. Ama akrep zinciri bırakmaz. Sadece gevşetir.
İntikam? Hayır. Hafıza.
Bir akrep erkeğine zarar verdiysen, bunu unutma. O da unutmaz. Affettiğini söyler ama affetmez. Çünkü onun affı bile hafıza kartıyla gelir. Seni affettiği anda dosyayı arşivler, üstüne "GEREKTİĞİNDE AÇ" yazar.
İntikam almak için değil... seni tanımak için bekler. Hatalarını biriktirir. Sonra bir gün hiç beklemediğin bir anda, geçmişinle seni yüzleştirir. Sadece bir bakışla. Sadece bir kelimeyle. Sadece bir susuşla.
İnsan Mı, Hipnotik Bir Mekanizma Mı?
Birçok kişi onu insan olarak tanımlar. Ama onu tanıyanlar, onun bir mekanizma olduğunu bilir. Duygularla değil, derinlikle çalışır. Aşkla değil, manyetizmayla. Söyleyemediği şeyler yoktur; sadece senin duyamayacağın frekansta söyler.
Bir gün onu anlayacak gibi olursun. Yaklaştığını hissedersin. Ve işte o an... seni iter. Çünkü anlaşıldığı anda değerini yitirir. O, gizemini korumak için gerekirse kendi parçalarını söküp atar. Ama anlaşılmaz kalmak zorundadır.
Onu Kaybetmek Ne Demek?
| Durum | Yansıması | Gerçek Etkisi |
|---|---|---|
| Gitmesi | Rahatlama | Sonradan oluşan içsel boşluk |
| Sessiz kalması | İlgisizlik | Ruhunun derinlerinde hala seni izlemesi |
| Yeni birini bulması | Unutmak | Seni unutmamış olması ve karşılaştırma yapması |
Son Bir Gerçek
Akrep erkeği seni sevmez. Sana ayna olur. Kendine bakmadığın tüm o yılların acısını sana gösterir. İçinde sakladığın tüm o duyguları, korkuları, bastırılmış arzuları, nefretleri yüzeye çıkarır. O bir insan değil, senin karanlık tarafının tezahürüdür. Ve bir gün seni terk ettiğinde... aslında senin kendini terk ettiğin gündür.