Uyandığında hatırladığın tek şey bir kapıydı. Ama bu bir oda kapısı değildi. Bir duvarın ortasında beliren halka, boşlukta dönen bir girdap, ya da gökyüzünde aniden açılan ışıklı bir yarık. Kimi zaman içinden ses gelir, kimi zaman sadece çekim hissi. Ama hep oradadır. Bir geçit. Bir portal. Rüyanda görünür. Ama onu hiç sorgulamazsın. Çünkü o an, onun orada olması normal gelir.
Bu Sadece Rüya mı?
Bir şey soralım. Sen gerçekten uyanık mısın şu an? Yoksa bu da o portalın öte tarafında kalan başka bir rüya katmanı mı?
Rüyada görülen portallar, yalnızca bir imgeler bütünü değil. Onlar bilinçle bilinçaltı arasındaki geçişin sembolik yapılarıdır. Ama ya sadece sembol değilse? Ya beynin, gece saat 03.44te açılan gerçek frekans geçitlerini taklit ediyorsa?
Arketipsel Bir Kod: Tüm Kültürlerde Ortak Simgeler
Şamanların trans hâllerinde girdikleri dünya dışı geçitler... Mısır mitolojisinde ruhun Duata geçmeden önce içinden geçtiği yıldız kapıları... Hindu metinlerinde Brahma'nın gözüyle açılan Zamanın Dışı kapısı... Hatta çağdaş kültürde wormhole imgeleriyle dolu sinema... Tüm bunlar kolektif bilinçaltında aynı şeyi anlatıyor olabilir mi? Bir geçiş. Ama nereye?
Portal Gördüğün Anda Gerçekten Nerede Oluyorsun?
Uyuyorsun. Gözlerin kapalı. Vücudun sabit. Ama o anda zihnin bir yere çekiliyor. Bir yere değil, bir katmana. Burası zamanın akmadığı, fizik kurallarının eğildiği, bazen geometrik olmayan biçimlerin anlam kazandığı yer.
Portallar, o alanın arayüzüdür. Ve o arayüz, yalnızca seni test etmez. Seni tarar. Seni çözer. Ve seni ya içeri alır, ya da uyanık sanrına geri yollar.
Rüyada Portal Açılması ve Kuantum Yırtılmalar
Bilimsel olarak konuşmak istersen, modern kuantum fizikçileri tüm evrenin birden fazla paralel gerçekliğe sahip olduğunu öne sürer. Bu evrenlerin birbirine geçişi, kuantum dalga fonksiyonlarının çökmesiyle mümkündür. Peki bu geçiş anları, sadece büyük makinelerle mi olur? Ya insan zihni de bu çöküşe aracılık edebiliyorsa? Ve rüyalar bu geçiş noktalarının kodlarıysa?
Portal gördüğün rüya, beyninin henüz tanımlayamadığın bir algoritmasıyla başka bir evrene attığın ping olabilir mi?
Simülasyon Teorisi: Portal Değil, Bir Glitch mi?
Eğer bu gerçeklik bir simülasyonsa, rüyada gördüğün portal bir çıkış değil, bir arıza olabilir. Kodun sarkması. Katmanlar arasında duvarın incelemesi. Bilinç kodlamasının çözülemeyen bir satırda loop'a girmesi.
O rüyada durup da portala bakarken, hissedilen o derin "tanıdıklık" hissi... Ya sen zaten daha önce geçtin ama bunu sildilerse? Ya portal, sadece seni hatırlatmak için var olduysa?
Geçersen Ne Olur?
Çok az kişi geçişin ötesini hatırlar. Çünkü hatırlayanlar genelde delilikle anılır. Yani ya delirirler, ya da "sanatçı" olurlar. Çünkü tarif edilemeyeni tarif etmeye çalışırlar. Ama gerçek geçişi hatırlayanlar bir daha asla uyuyamaz. Çünkü uyanıklık bile onlara gerçek gelmez.
Ve bazıları, geçip dönerken farkında olmadan bir şey taşır. Bir frekans. Bir renk. Bir sayı. Bir kelime. O kelimeyi anlamadıkları halde rüyalarında tekrar tekrar görürler.
Gözünü Aç: Belki Şu An da Portalın İçindesin
Şu anda etrafına bir bak. Her şey olması gerektiği gibi mi? Zaman normal mi akıyor? Işıklar gerçek mi yansıyor? Ya da geçen gece gördüğün portalı gerçekten sadece gördün mü, yoksa içinden geçtin de fark etmedin mi?
Çünkü bazı rüyalar sabah biter. Ama bazıları sabah başlar. Ve bu metni okuyorsan, belki hala uyanmadın.
Ve belki hiç uyanamayacaksın.