
Onu ilk gördüğünüzde bir sahne aydınlanır. Bir şehir susar. Bir salon dolmaya başlar. Çünkü Aslan burcu erkeği yalnızca yürümez… süzülür. Girdiği ortamın enerjisi değişir. Herkes farkında değildir ama içgüdüsel olarak başını ona çevirir. Çünkü o, sadece bir birey değildir. O bir merkezdir.
Fakat bu ışık göründüğü kadar parlak mıdır? Yoksa ışığın içindeki gölge, sandığımızdan daha karanlık mıdır?
“Ben Varım” Diyen Adamın Asıl Korkusu: Yok Olmak
Aslan erkeği “ben” der. Her şey onunla başlar. Ama onun bu yüksek özgüveni, sadece bir kendini beğenmişlik değil… varoluşsal bir haykırıştır. Çünkü onun içindeki en büyük korku, görülmemektir. Unutulmaktan değil, hiç var olmamış gibi hissedilmekten korkar.
İşte bu yüzden konuşur. Parlar. Güler. Eğlendirir. Sarılır. Bağırır. Sevgisini gösterişli yapar. Hediyesini büyük alır. Seni öperken bile gözlerinin içine değil, senin gözlerinden kendini izlediği yere bakar. Çünkü onun sevme biçimi bile bir sahnedir.
Krallık mı? Hapishane mi?
Herkes Aslan burcu erkeğini tahtta sanır. Oysa o tahtın altına zincirlenmiştir. Çünkü ona göre sevilmek bir hak değil, görevdir. “Beni neden takdir etmedin?”, “Nasıl olur da beni alkışlamazsın?” diye düşünür. Ve eğer gözlerinden hayranlık akmazsa... onun için artık sen yoksun.
Bu onu kötü yapmaz. Bu, onun bir savunma mekanizmasıdır. Aslan erkeği seni sevdiğinde sana ışığını verir. Ama sen bu ışıkta uyumayı tercih edersen, seni geceye fırlatır. Çünkü onun gözünde ya ona hayransındır… ya da rakip.
Sadakat: Altın Zincirli Bir Kalp
Sadık mı? Evet. Ama bu sadakat bile görkemli olmak zorundadır. Sana bağlıysa bunu bir şölen gibi yaşatır. Aşkını gizlemez. Ama... ona bağlılık göstermediğini hissederse, seni sevse bile gururunu sevmeni ister.
Çünkü Aslan erkeği için aşk bir bağlılık değil; karşılıklı takdis edilme merasimidir. Onu sevmek yetmez. Onu onurlandırmalısın.
“Egom Var” Demez. Çünkü O Egonun Kendisi Olabilir
Aslan erkeğiyle tartışmak, bir orman yangınıyla konuşmak gibidir. Dinlemez. Çünkü dinlerken bile seni düzeltmeyi düşünür. Haklı olsan bile seni haksız kılabilecek retorik silahları vardır. Çünkü onun için tartışma bir hakikat arayışı değil, lider kim olacak sorusunun törenidir.
Fakat şu inceliği bilmelisin: Eğer onun kalbine bir soru işareti bırakırsan… seni gece boyu düşünebilir. Ve ertesi gün sana çaktırmadan davranışını değiştirir. Yani... Aslan gururundan vazgeçmez ama gururunu eğip kıvırıp seni içeri almayı bilir.
Yalnızlığı: Sahnesiz Kaldığında Başlayan Sessizlik
Onu anlamak istiyorsan, kalabalıkta değil, yalnızken izle. O zaman görürsün: gösterişin altındaki çocuğu. Bir zamanlar alkış almayan bir hayalini. Onu terk eden bir dostun ardından içten içe ağlayışını. Çünkü Aslan erkeği yalnız kalınca aslında içindeki sessizliği duyar.
Ve bu sessizlik öyle gürültülüdür ki... seni bile uykundan uyandırabilir.
Durum | Görünürdeki Tepki | İçteki Gerçeklik |
---|---|---|
Seni kıskandı | “Ben umursamam” dedi | Gün boyu seni izledi, kendini seninle kıyasladı |
Ona iltifat etmedin | Gülümsedi | Geceleri kendi aynasına daha uzun baktı |
Başkasını övdün | Onayladı | O kişiyi gözden silip rakip olarak işaretledi |
Ve Şunu Bil:
Aslan burcu erkeği seni seviyorsa, bunu büyük yaşar. Ama unutma… o sadece seni sevmez. Seni sevme biçimini de sever. O sahneyi sever. Sahnenin ışığını. Sahnenin dekorunu. Ve sen o dekorun bir parçasıysan, yerini bilmen gerekir.
Onu seversen ışıltıya boğulursun. Ama onun gölgesine düşersen, seni kurtaracak olan yine onun kalbidir. Çünkü tüm ihtişamına rağmen... o kalp, gerçekten sever. Derin, dürüst, sadık… ama sadece sen ona hâlâ hayran bakıyorsan.