Kategoriler
Popüler KonularYaşam RehberiAstrolojiKariyer TavsiyeleriKişisel GelişimZenginler ve FakirlerSite TanıtımlarıKaranlık İnternet GerçekleriNe? Nedir? Nasıl?Kadim Gizli BilgilerMeditasyon ve OlumlamalarDualarSpiritüalizmSpiritüel Rüya TabirleriYurt Dışında EğitimYZ ile Para Kazanma RehberiBilgisayar ve Güvenlik

Yay Burcu Erkeği, Haritasız Yolculuğun Adamı, Sonsuzluğun Geçici Ziyaretçisi

Yay Burcu Erkeği, Haritasız Yolculuğun Adamı, Sonsuzluğun Geçici Ziyaretçisi

Ona bir adres sorarsan, cevap verir. Ama o adresin kendisi çoktan değişmiştir. Ona bir söz söylersen, güler. Ama o sözü hatırlamak için durmaz. Ona bir aşk ver, o sana bir yön gösterir. Ama gideceği yeri bile bilmeden yürümeye başlamıştır bile.

Çünkü Yay burcu erkeği, bir yere ait olmak için yaratılmamıştır. O yer, zaman ve bağlılık gibi kavramların psikolojik tutkuya dönüşmesini reddeden bir akıldır. O seninle birlikteyken bile zihinsel olarak başka bir kıtanın kıyısında yürüyordur.

Özgürlük Onun Dinidir. Ama Bu Din Tapınaksızdır.

Onu seviyorsan... özgür bırakmalısın? Hayır. O zaten özgürdür. Senin sevgin onu tutamaz. Çünkü o, seni severken bile içindeki kaçışı planlar. Bu kaçış ihanetten değil, kimliğinden kaynaklanır.

Onun için aşk, bir rüzgâr gibidir. Sert eser, seni savurur, saçlarını karıştırır. Ama rüzgârı sevmek, onu elinde tutmak değildir. Yay erkeğiyle olmak, bir meteorla göz göze gelmek gibidir: sadece o an senindir. Ve o an... bir ömür yetebilir de yetmeyebilir de.

Her Şeye Cevabı Vardır. Ama Hiçbirine Tam İnanmaz.

Onunla konuş. Felsefeden siyasete, uzaydan dinlere, ilişkiden içsel çatışmalara kadar her konuda cümle kurar. Ama sen tam ikna olmuşken o çoktan başka bir fikir için yeni bir kitap açmıştır. Çünkü Yay erkeği sabit düşüncenin ölüm olduğunu bilir. Onun için fikir, sabitlenirse dogmaya dönüşür. Ve o dogmaya tahammül edemez.

Seni düşündüğünü söylerken başka birini merak eder. Bir yere bağlandığını söylerken başka bir yere vize başvurusu yapar. Ama yalan söylemez. Çünkü o, gerçekten her şeyi aynı anda hissedebilir.

Sadakat? Vardır. Ama Fiziksel Olarak Değil

Sana bağlı kalır. Ama bir başka ülkede uyanabilir. Seni sever. Ama o sırada başka birinin fikrine âşık olabilir. Sana söz verir. Ama uçağını kaçırır. Çünkü Yay burcu erkeği için sadakat; bedenle değil, niyetle ölçülür.

Ve sen onun niyetini görmedin diye sadakatsiz sayamazsın. Çünkü o, o an için gerçekten seninle kalmak istemiştir. Ama zaman onun için bir sınırlama değil, bir geçiştir. Ve geçişler... onun doğasında vardır.

Kıskanmaz. Sadece Kayıt Altına Alır

Sen onu kıskanırsın. O gülümser. Çünkü o kıskanmayı, kontrolün habercisi sayar. Ve kontrol edilmek onun için psikolojik hücre cezası gibidir.

Seni kıskanmaz. Ama unuttuğunu düşünme. Birini beğendiğini fark etti mi? Seni hemen değiştirmez. Ama o an itibariyle seninle ilgili kurduğu hikâyeyi başka bir başlığa kaydırır.

İnanır. Ama Hemen Değil. Ve Sonsuza Kadar Değil.

Bir sabah uyanır. Meditasyon yapar. “Bu dünyada başka bir şey var” der. Akşam olur, bir podcast’te kuantumculara sinirlenir. Gece, bir kadının gözlerine bakarken Tanrı hakkında konuşur. Ve ertesi gün? Her şey yeniden başlar.

Yay erkeğiyle birlikteysen bir günlük ömrü olan sayfalarla dolu bir kitap okuyorsun demektir. Ve o kitabı yırtsan bile... yeni sayfa kendiliğinden çıkar.

Ona Söylediğin O Duyduğu Verdiği İçsel Tepki
“Beni seviyor musun?” “Şu an mı, genel olarak mı?” Duygularını sorgulamaya başladı
“Nereye gidiyorsun?” “Yine mi kısıtlama başlıyor?” Kaçış hissi tetiklendi
“Gelecek planın ne?” “Yarın bile bilinmezken bu neyin aceleciliği?” Zihinsel kapılar yavaşça kapanmaya başladı

Bu Adamda Sonuç Kavramı Yoktur

Yay burcu erkeğiyle birlikte olmak bir yolculuktur. Ama bu yolculuğun ne biletini bilirsin, ne süresini. Onu seveceksen, yolculuğun sonunu değil, yolun kendisini sevmeyi öğrenmelisin. Çünkü o adam bir gün seni dünyanın en mutlu kadını yapar. Ertesi gün ise Tibet'e bir keşişle konuşmak için uçağa binebilir.

Ve sen onu hala bir yere bağlamaya çalışırken... O çoktan yıldız haritasındaki bir başka meridyeni inceliyordur.