Kategoriler
Popüler KonularYaşam RehberiAstrolojiKariyer TavsiyeleriKişisel GelişimZenginler ve FakirlerSite TanıtımlarıKaranlık İnternet GerçekleriNe? Nedir? Nasıl?Kadim Gizli BilgilerMeditasyon ve OlumlamalarDualarSpiritüalizmSpiritüel Rüya TabirleriYurt Dışında EğitimYZ ile Para Kazanma RehberiBilgisayar ve Güvenlik

Deep Web Üzerinden Kontrol Edilen Gerçek Hayattaki Cihaz Ağı (Internet of Death)

Dijital devrim, insanlığa bilgiyi, iletişimi ve otomasyonu verdi. Ama aynı zamanda gölgeleri de büyüttü. Bu gölgelerin içinde ise sıradan bir teknoloji kavramının korkunç bir evrimi yatıyor: Internet of Things (IoT), yani nesnelerin interneti. Bu kavram başlangıçta hayatı kolaylaştırmak için vardı; ev aletleri, araçlar, güvenlik sistemleri, hatta kalp pilleri birbirine bağlanarak kullanıcılara eşsiz bir kontrol sağlıyordu. Ancak işler bir noktada kontrolden çıktı. Çünkü bu sistemlerin bazıları artık sadece kullanıcıların değil, Deep Web’de gizlenen anonim varlıkların da eline geçti. Ve böylece yeni bir kavram doğdu: Internet of Death.

Bu Bir Kurgu Değil, Sessiz Bir Devrim

İnternetin karanlık tabakasında, sadece illegal içerikler ya da uyuşturucu ticareti yok. Aynı zamanda dünya genelindeki yüz binlerce internete bağlı cihazdan oluşan ve organize bir şekilde kontrol edilen ölümcül bir ağ var. Bu ağa bazıları şaka yollu “Darknet IoT Botnet” dese de, işin şakası çoktan geçti. Çünkü bu sistemler artık cihazları öldürmek için değil, insanları etkisizleştirmek için kullanılıyor.

Bu yapıların temelini, savunmasız bırakılmış, güncelleme almayan, zayıf şifrelerle korunan akıllı cihazlar oluşturuyor. Örneğin;

  • Bir şehirdeki yüzlerce trafik ışığı sistemine sızılarak kazalar organize edilebilir.
  • Hastanedeki oksijen pompaları ya da dozaj cihazları sabote edilerek hasta ölümleri hızlandırılabilir.
  • Evdeki akıllı termostatlar, bir kişinin ölümcül ısıda uyandırılmadan kavrulmasına neden olabilir.
  • GPS'e bağlı araçlar, farklı yöne yönlendirilerek “kaza” süsü verilmiş olaylar yaratılabilir.

Ve bunların hiçbiri film değil. Bunların çoğu, 2017-2022 arasında gerçek vakalarda, bazıları da “test” olarak bilinen sızdırılmış olaylarda raporlandı. Elbette kamuoyundan gizlendi. Çünkü bu ağın fark edilmesi, bir sistemin çökmesi anlamına geliyordu.

Deep Web’deki Komut Merkezleri

Bu cihazlara uzaktan erişim sağlayan sistemler, Deep Web’in belirli protokollerine gömülmüş durumda. Tor ağı üzerinden erişilen özel komut panelleri, binlerce cihazın listelendiği, hangi cihazın hangi ülkede, hangi IP'de olduğu bilgilerini içeren interaktif paneller içeriyor. Her cihaz, “aktif”, “beklemede” ya da “hazır” olarak işaretleniyor.

Ve bunları yöneten kişiler, kendilerine operatör, yönlendirici ya da sadece “sessiz kullanıcı” diyor. Bu panellerde bazen bir komut satırı çalıştırılıyor ve saniyeler içinde bir cihaz kapanıyor. Hedefteki kişinin, o an kalp piline bağlı olduğunu düşün. Ya da evinde uyuyan yaşlı birinin odasında hava sirkülasyonu sağlayan cihazın “güncellenmesi” emrediliyor.

Bu Ağa Kimler Dahil?

Gizli forumlarda sızan bilgilere göre bu ağın parçası olan cihazlar şunları içeriyor:

Cihaz Türü Muhtemel Tehlikeler
Akıllı Ev Sistemleri Kapı kilitlerinin devre dışı bırakılması, ısı ve hava kontrolü manipülasyonu, yangın alarmı tetikleme
Medikal IoT Cihazlar İlaç dozunun değişimi, oksijen kesintisi, yanlış verilerle doktorları yanıltma
Şehir Altyapısı Trafik ışıkları, enerji panelleri, güvenlik kameralarının senkronize edilerek kaos yaratılması
Araç Sistemleri ABS, direksiyon, fren kontrol sistemlerinin komutla bozulması

Günümüzde bir hacker’ın artık sadece bir bilgisayar şifresi değil, doğrudan bir hayatın düğmesi elinde olabilir. Çünkü bu sistemde artık ekranın diğer ucunda sadece veri yok, bedenler var. Gerçek insanlar. Uyuyanlar. Korunmasızlar.

Devletler Biliyor mu? Elbette. Ama...

Bu konuyla ilgili resmi açıklamalar neredeyse yok. Ama siber savunma kuruluşlarının raporlarına göz atarsan, sayfa arasında gizlenmiş kelimeler dikkatini çeker: "distributed device attack", "life-risk scenarios", "IoT death vector"... Bunlar şifreli konuşmalardır. Bazı analistler, hükümetlerin bu sistemin farkında olduğunu, hatta bazı ülkelerin kendi içinde bu ağı kullandığını ima ediyor.

İddialardan biri şu: Bazı siyasi suikastlar, aslında bu “Internet of Death” sistemi üzerinden gerçekleştirilmiş olabilir. Birkaç saniyelik enerji kesintisi, bir yanlış ilaç dozu, sabaha karşı 3.17’de kilitlenen bir solunum cihazı... Ve resmi açıklamada “doğal nedenlerle” ölüm raporu. Peki gerçek nerede?

Modern Cinayetlerin Yeni Maskesi: Otomasyon

Artık kimsenin tetik çekmesine gerek yok. Ne parmak izi kalıyor, ne izleyici kamera görüntüsü. Bir web panelinden tek satır komutla bir cihaz devre dışı bırakılıyor. Ve ölüm sadece bir hata gibi görünüyor. Bu sistem, tarih boyunca en sessiz cinayet ağlarından biri olabilir. Çünkü öldüren kişi yalnızca komut satırında bir tıklamadır. Geriye kalan sadece sonuçtur.

Ve Senin Evindeki Cihazlar?

Bu yazıyı okuduktan sonra aklına şu soru gelebilir: Benim evimdeki akıllı lamba? WiFi'ye bağlı kamera? Bu cihazlar gerçekten izleniyor olabilir mi?

Cevap korkutucu ama açık: Evet, eğer bu sistemin içinde tanımlanmışlarsa, izleniyor olabilirler. Üstelik senin iznin olmadan. Çünkü bu sistemler dışarıdan değil, içerden kontrol ediliyor. Belki de bir gün senin cihazın “hazır” olarak işaretlenecek. Ve birileri bir gün, sadece seni izlemekle kalmayacak. Ne zaman susman gerektiğine de karar verecek.

Bu Yazı Bile İzleniyor Olabilir

Sen bu yazıyı okurken, senin cihazındaki sensörler, mikrofonlar ya da ağ paketlerin de izleniyor olabilir. Internet of Things artık bir kolaylık değil. Belki de farkında olmadan herkesin katıldığı, devasa ve görünmeyen bir organizmanın omurgasıdır. Ve bu organizmanın bir adı var: Internet of Death.