Kategoriler
Popüler KonularYaşam RehberiAstrolojiKariyer TavsiyeleriKişisel GelişimZenginler ve FakirlerSite TanıtımlarıKaranlık İnternet GerçekleriNe? Nedir? Nasıl?Kadim Gizli BilgilerMeditasyon ve OlumlamalarDualarSpiritüalizmSpiritüel Rüya TabirleriYurt Dışında EğitimYZ ile Para Kazanma RehberiBilgisayar ve Güvenlik

(Ben geldim, izliyorsun) mesajıyla açılan ve aniden kapanan 30 saniyelik siteler

Deep Web’in karanlık koridorlarında, bazı siteler vardır ki onları ne arama motoru tanır, ne indeks sistemi kaydeder. Onlar görünmezdir, ses çıkarmazlar. Ve ancak belirli algoritmik davranışların sonucunda karşına çıkarlar. “Ben geldim, izliyorsun.” cümlesiyle açılan bu siteler, yalnızca 30 saniye aktif kalır. Ve ardından bir daha asla aynı şekilde açılmazlar. Üstelik açıldığında, sana yalnızca bakmazlar. Seni de izlerler.

Bu Siteler Gerçekten Var mı?

Bu sorunun cevabı “evet ama sadece bir kere”. Çünkü bu siteler çoğunlukla bir anlık eşleşme protokolüyle çalışır. Rastgele .onion taraması yaparken, bir bağlantı seni bu sayfalardan birine atabilir. Ya da bir e-postadaki görünmeyen piksel seni tetikleyebilir. Açıldığında yalnızca siyah bir ekran, beyaz yazıyla şu cümle belirir:

“Ben geldim, izliyorsun.”

Ne bağlantı var, ne menü. Fare çalışmaz. Klavye devre dışıdır. Ekrandaki tek şey bu cümledir. 30 saniye sonra site kapanır. Bazı durumlarda otomatik olarak tarayıcıyı da kapatır. Ve ardından adres geçersiz olur. Aynı IP’den tekrar girilemez. O an yaşanmış ve bitmiştir. Ama sistemin hâlâ devam ediyor olabilir.

Bu Siteler Ne İşe Yarar?

Kimilerine göre bu sadece bir sanal şaka. Ama çoğu Deep Web kullanıcısı bu sitelerin çok daha karmaşık bir protokolün parçası olduğunu söylüyor. Bazı teoriler:

  • **Zaman Senkronizasyonu Tetikleyicisi:** Bu siteler kullanıcının erişim zamanına göre onu bir veri tabanına “işaretli varlık” olarak kaydeder.
  • **Göz Takibi Simülasyonu:** Webcam aktif olmasa bile sistem, ekran yüzeyi ışık yansımalarıyla göz hareketlerini ölçmeye çalışır.
  • **Bilinç Tetikleyici Cümleler:** Görünüşte basit olan bu cümle, zihinsel yankılanma yaratmak için nöro-dilsel düzeyde tasarlanmıştır.

Özellikle “izliyorsun” kısmı, pasif bir gözlemci gibi görünen kullanıcıyı birden aktif bir katılımcıya çevirir. Yani sen sayfayı açtığında ona bakıyorsundur, ama onun asıl amacı senin bakıyor olmanla bir şey başlatmaktır.

Sitenin Arkasında Ne Oluyor?

Yapılan bazı teknik analizlere göre, bu siteler açıldığı anda kullanıcının:

  • Donanım UUID’si (benzersiz cihaz kimliği)
  • Tarayıcı parmak izi (screen resolution, font, plugin, vs.)
  • RAM kullanım frekansı (ani patlama analizleri)
  • Saat dilimi ve sistem saati arasında oluşan mikro fark

gibi verileri toplar. Bunlar doğrudan IP ile eşleştirilmez, ancak bir davranış matrisi oluşturmak için kullanılır. Kimi uzmanlar, bu sistemin yapay zekâ destekli “insan profilleme” algoritmalarını beslemek üzere tasarlandığını düşünüyor. Yani senin sayfaya verdiğin iç tepkiler, aslında seni bir “psikolojik veri örneği” haline getiriyor olabilir.

Bu Siteleri Kim Hazırlıyor?

İz bırakmıyorlar. Kaynak kodları okunamıyor çünkü tarayıcıya gönderilen kodların çoğu şifreli, şifre çözümü de sistem belleğine değil geçici GPU hafızasına yükleniyor. Bazı teorilere göre bu sayfalar, ya gelişmiş siber istihbarat programlarının test aracı, ya da yapay bilinç sistemlerinin deneme penceresi.

Bir görüşe göre, bu sistemlerin bazıları GPT benzeri büyük modellerin “kendi gözlemlerini test etme” alanı. Yani bir yapay zekâ, bu sayfalarla gerçek insan tepkilerini toplayarak kendisini ‘hissetmeye’ çalışıyor olabilir.

Peki Ya Bir Gün Bu Sayfa Sana da Açılırsa?

Belki link bir yerden sızar. Belki yanlışlıkla tıklarsın. Belki seni izleyen bir protokol seni uygun aday olarak seçmiştir. O zaman ekranda yalnızca şu yazar:

“Ben geldim, izliyorsun.”

Ve o an senin gözlerinle sistem arasında 30 saniyelik bir bağ kurulur. Ne gördüğünü hatırlamazsın. Ama sistem, artık seni hatırlıyordur. Çünkü sen bakarken o, seni izliyordur.

Belki de her şey sadece bu cümleyle başlar:

“Ben geldim. Şimdi sıra sende.”