DDoS. Distributed Denial of Service. Yani dağınık servis reddi saldırısı. Bir sistemin kaynaklarını, taleplerle doldurarak hizmet veremez hale getirmek. Bir yandan teknik bir tatbikat gibi durur. Ama çok ince bir çizgi vardır: Test ettiğini sanırsın, ama bir bakmışsın gerçekten saldırmışsın.
Çünkü bir DDoS simülasyonu, kontrolsüz yapıldığında artık bir eğitim değildir. Bir suçtur. Ve bazen yalnızca bir IP adresini yanlış yazmak… Günün sonunda gerçek bir sitenin çökmesine, bir firmanın zarara uğramasına, senin de savcılıkta ifade vermene neden olabilir.
DDoS Simülasyonu Nedir? Gerçek Saldırıyla Arasındaki Fark Nerede Başlar?
Simülasyon, öğrenmek içindir. Saldırı, susturmak için. Ama her ikisi de aynıdır: Sistem kaynaklarını zorlamak. Yani teknik olarak eylem aynı olabilir. Farkı yalnızca niyetin değil, hedefin belirler.
Gerçek DDoS saldırılarında yüzlerce bot cihaz kullanılır. Simülasyonda ise bu etki taklit edilir. Ama hedef gerçek bir sistemse, aradaki fark anlamını yitirir. Çünkü sistem senin simülasyon niyetini değil, ağ trafiğini görür.
Gerçek Sitelere Kazara Saldırmamak İçin Alınması Gereken Önlemler
1. Hedef Sistemi Kendin Kur
DDoS denemeleri yalnızca senin oluşturduğun sistemlerde yapılmalıdır. Bu sistemler sanal makineler, izole sunucular ya da lokal ağ içi web servisleri olabilir. Örnek olarak:
- Apache veya Nginx ile lokal test sunucusu kur
- DVWA (Damn Vulnerable Web App) gibi zafiyetli platformlar kullan
- Docker içinde kapalı ortamda test servisi oluştur
Gerçek IP kullanma. Gerçek domaine ping atma. Ve asla canlı bir siteyi hedef olarak belirleme.
2. Araç Seçimini Bilinçli Yap
LOIC, HOIC, Hping3, Slowloris gibi araçlar basit gibi görünür. Ama yanlış hedef girildiğinde anında gerçek bir saldırı başlatabilir. Bazı araçlar uyarmaz, durmaz, kendini sorgulamaz. Ama sen sorgulamalısın.
Bu yüzden bu araçları kullanırken “test mode”, “dry-run”, “simulation” gibi parametreler varsa mutlaka onları aktif et.
3. IP Adresini On Kez Kontrol Et
Birçok simülasyon hatası yalnızca tek bir rakamın yanlış yazılmasıyla başlar. 192.168.1.10 yerine 192.168.1.100 yazmak, yerel ağı değil, gerçek bir sunucuyu hedef alabilir. Ve o sunucu bankaya, üniversiteye, devlete ait olabilir. Sisteme yük bindikten sonra, artık açıklama yapamazsın. Çünkü trafik gerçekti.
4. Portları Sınırlı Tut
DDoS simülasyonları genellikle HTTP, HTTPS, FTP gibi servisleri hedef alır. Ama rastgele portlara yönlendirilmiş saldırılar, başka sistemlerin içine sızabilir. Sadece belirli portlara izin ver. Örneğin sadece 8080 ya da 3000 gibi kendi test ortamına ait portlar.
5. Log Kaydı Al, Kendini Belgele
Her simülasyon testinde:
- Tarih, saat ve hedef bilgisi
- Kullandığın komutlar
- Ne amaçla yaptığını özetleyen bir not
oluştur ve sakla. Bu belge, ileride herhangi bir yanlış anlaşmada senin niyetini gösterebilir.
Gerçek Bir Hikâye: Yanlış IP, Gerçek Ceza
2020 yılında bir üniversite öğrencisi, kendi sunucusunda DDoS testi yaparken yanlışlıkla okulun öğrenci portalına saldırdı. Yalnızca 40 saniye sürdü. Site yavaşladı, bağlantılar koptu. Sistem yöneticileri saldırıyı tespit etti, IP kaynağını buldu. Öğrenci okul disiplin kuruluna çıktı. Ve mezuniyeti 1 yıl ertelendi.
Sadece öğrenmek istiyordu. Ama sistem bunu bilmez. Sistem yalnızca trafiği ölçer. Ve o trafik gerçekti.
DDoS Simülasyonu, Güç Gösterisi Değil Sorumluluk Testidir
Bu işlemleri yapıyorsan, bilgili sayılırsın. Ama bilgili olmak yeterli değil. Bilgini nerede, nasıl kullandığın seni tanımlar.
Gerçek sistemlere dokunmadan da test yapılabilir. Simülasyonun amacı saldırmak değil, anlamaktır. Ve anlamak için yakmak gerekmez. Sistemi bozmadan da öğrenebilirsin. Zaten gerçek hacker’lar önce sistemi kurtarmayı öğrenir. Ve en iyi test, hiçbir şeye zarar vermeden yapılan testtir.
Kodun Ne Yaptığı Kadar, Nerede Yaptığı da Önemlidir
Bir satır komut seni eğitir. Ama aynı satır başka bir yerde… seni suçlu yapar. Ve bazı tuşlar, geri alınmaz.
O yüzden sistemin karşısına geçmeden önce… Bir daha düşün. Bu simülasyon gerçekten test mi, yoksa yanlışlıkla tetiklenmiş bir olay mı olacak?